Sanatçı, doktorunun heyecanı ve hatası yüzünden tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Konu hakkında Özer, detaylı açıklamalarda bulundu…
İşte o açıklama:
”Uzun yıllar öncesinde Almanya’da hayatıma devam ederken havaalanında feci şekilde düşmüştüm. Hemen hastaneye gidip bacaklarım için film çekimi yaptırdım. Bana ilk verilen bilgi ‘Biraz sıkışma var’ dediler. Sonrasında bu olaydan sonra yine fena şekilde düştüm. Aynı bölge daha da büyük hasar aldı. Belirli zamanlarda ağrı yapıyor, bazen de geçiyordu. Bu olaylardan Bir süre sonra benim çok büyük bir köpeğim var gece lavaboya kalmıştım ki, yine köpeğime takılarak çok kötü şekilde düştüm.
Aradan 1-2 gün geçmişti ve ben ağrılara dayanamıyordum. Etrafımdakiler ‘Durma, hemen hastaneye git’ dediler. Normalde son safhaya gelmeden hastaneye gitmem ben, kendime hiç bakmam. Sonrasında Doktora ulaştık ve film çektiler; disk patlamış, sinire yapışmış. Doktor “Hemen ameliyata almamız lazım sizi” şeklinde bilgi verdi.
Başka bir doktor da aynısını söyledi. Sonra beni bu duruma sokan o doktor beyefendi geldi; “Biz bu ameliyatı hep yapıyoruz, ertesi gün kalkıp yürüyorlar, yemek yapıyorlar” falan dedi. Sürekli aspirin aldığım için ameliyat öncesi bırakmam gerekiyordu, bu yüzden bir hafta ameliyata giremedim.
Ama böyle bir işkence yok; sürekli ağlıyorum. Sonra ameliyat oldum, çıktım ve kendime geldim. Yürütmek istiyorlar beni fakat çok daha beter bir ağrı saplandı. Sonra doktor geldi yanıma; “Zerrin Hanım size bir şey söyleyeceğim” dedi. “Tabii buyurun” dedim. Doktor, “Zerrin Hanım ben bu işi beceremedim” dedi.
“Çok heyecanlandım” dedi, hiç anlatmaya değer görmeyeceğim, bir doktorun söylemeyeceği şeyler söyledi. ‘İsminizin büyüklüğü’, ‘Heyecanlandım’ gibi cümleler kurdu. Böyle bir şey olur mu? Ardından “Zerrin Hanım içeride parça kalmış, yarın sizi tekrar ameliyata alacağız” dedi.
Neşter kırılmış, onu almak için çok uğraşmış, orada omurilik olduğu için onun altından almaya çalışmış vs…
Ertesi gün tekrar uyandım ve yine ağrıdan duramıyorum. Bu sefer de “Hemen çivi takalım” dediler. Dedim ki, “Artık onları görmek istemiyorum, lütfen yanıma gelmesinler. Ben artık bu hastaneden gidiyorum.”Ve o şekilde hastaneden ayrıldım.
Bir ay daha böyle bekledikten sonra başka bir doktor beni ameliyat etti. Altı tane çivi taktılar, o çiviler iyi duruyor fakat yürüme kasım zedelendiği için şu anda ben yürüyemiyorum ve sağ bacağımı kaldıramıyorum. Ablam fizyoterapist, altı ay bana her gün, iki saat terapi yaptı. Affedersiniz, birkaç kişiye tutunarak sadece lavaboya gidebiliyorum…