Müdürlüğü bıraktı solucan gübresi işine girdi
Samsun’da özel bir şirketteki müdürlük görevini bırakarak solucan gübresi işine başlayan Mahmut Şanverdi, ayda 15-20 bin lira gelir elde ediyor.
10 yıl bir bir şirkette işletme müdürlüğü yapan 38 yaşındaki Mahmut Şanverdi, internette gördüğü solucan gübresiyle alakalı bir haberle solucan gübresi işini araştırmaya başladı. Tarım konusunda araştırmayı seven Şanverdi, solucan gübresinin toprak için çok yararlı ve verimi artıran doğal bir ürün olduğunu gördü. Birkaç küçük denemeden sonra işinden ayrılarak solucan gübresi işine giren Şanverdi, kısa zamanda işini büyüttü. 1,5 milyon solucanla işe başlayan Şanverdi, şu anda 24 milyon solucana ve aylık 15-20 bin lira gelire sahip. Solucan gübresi üretiminin hem maddi hem de milli bir boyutunun olduğunu belirten solucan gübresi üreticisi Mahmut Şanverdi, Avrupa’nın 60-70 yıldır solucan gübresi kullandığını, Türkiye’nin ise geç kaldığını belirtti. Solucan gübresi kullanarak toprakları kimyasal gübrenin zararlarından arındırarak eski verimine kavuşturulabileceğini ifade eden Şanverdi, ürün kalitesi, verim ve insan sağlığı için solucan gübresinin çok önemli bir ürün olduğunu belirtti. Kimyasal gübreye Türkiye’nin milyarlarca dolar harcadığını söyleyen Şanverdi, hem insan sağlığına hem de ülke ekonomisi katkısı için solucan gübresinin daha fazla yaygınlaşması gerektiğini kaydetti.
“Artık gübre yetiştiremez duruma geldim”
SAMSUN DA ÖZEL BİR ŞİRKETTE MÜDÜRLÜĞÜ BIRAKARAK SOLUCAN GÜBRESİ İŞİNE BAŞLAYAN MAHMUT ŞANVERDİ, KENDİ İŞİNİ KURARAK AYDA 15-20 BİN LİRA GELİR ELDE EDİYOR. (KENAN AKYÜZ SAMSUN-IHA)
Yaklaşık 1,5 yıl önce solucan gübresi işine başladığını belirten Mahmut Şanverdi, “Tarım konusu her zaman ilgimi çekmiştir. Bu konuda araştırmayı severim. Solucan gübresiyle ilgili internette bir haber gördüm. İlgimi çekti. Araştırmaya başladım. Solucan gübresinin toprak ve üretim için çok önemli bir ürün olduğunu anladım. Bu işin hem milli hem maddi boyutunun olduğunu gördüm. Solucan gübresinin toprak mahsullerini eski tadına kavuşturduğunu öğrendim. Birkaç denemeden sonra solucan gübresi üretim işine girdim. Çok fazla mühendislik isteyen çok zor bir iş değil. Ben de bu işin altından kalkabileceğimi düşündüm.
Yaklaşık 1,5 yıl oldu bu işe başlayalı. 1,5 milyon solucanla bu işe başladım. Şimdi 24 milyondan fazla solucan var. Bin metrekarelik bir alanda başladım. Bu iş için oldukça büyük bir alan. Aylık kapasitem 5 tona ulaştı. Çevremde bu işle uğraştığımı duyan bazı kişiler de bu işle uğraşmaya başladı. Bu işin bilinirliği arttı. Aylık yaklaşık 15-20 bin lira gelir elde etmeye başladım. Şu anda gübre yetiştiremiyorum. Çok fazla talep var. Tabii bu işe yeni başlayacak arkadaşlar için meşakkatli bir iş. Ben ilk başta çiftçilere numune vererek insanların bunu görmesini sağladım. İnsanlar bunun etkisini gördükten sonra çok çabuk tepki vermeye başladılar. Artık gübre yetiştiremez duruma geldim” dedi.
“İsrail kendi topraklarında kimyasal gübre kullanımı yasaklarken en büyük kimyasal gübre üreticileri İsrailli”
Solucan gübresi üretiminde Türkiye’nin geride kaldığını belirten Şanverdi, “İsrail, Filistin’den aldığı toprakları solucan gübresiyle ıslah ederek dünyaya tohum ve fide satmakta. Avrupa 60-70 yıldır solucan gübresi kullanıyor. Biz bir tarım ülkesi olarak solucan gübresini bilmiyoruz. Bu anlamda çok geride kaldık. İsrail kendi topraklarında kimyasal gübre kullanımı yasaklarken, en büyük kimyasal gübre üreticileri İsrailli ve en büyük pazarları Türkiye. Kimyasal gübrenin insan sağlığına verdiği zararlar ortada.
Bunu bir nebze olsun azaltabilmek, insanları daha sağlıklı bir tarıma yönlendirebilmek için bu işe girmeye karar verdim. Bu işin benim için sadece ekonomik boyutu değil milli de bir yönü var. Olayın bu tarafı da benim için çok önemli. Tarım bakanlığımız, belediyelerimiz ve kurumlarımız bunun üzerinde durarak bu iş daha da geliştirilebilir.
Bu her eve her köye mutlaka girmeli. Birkaç tane ineği olan insanların mutlaka solucan gübresi de üreterek kendi bahçelerinde tarlarında bunu kullanması gerekir. Kimyasal gübreyle karşılaştırıldığında solucan gübresi tamamen doğal. Verimde erkencilik sağlıyor. Bir ürün 3 ayda yetişiyorsa solucan gübresi bunu 2,5 aya düşürüyor. Yüzde 25 oranında verim artışını sağlıyor.
Bunlara ekonomik açıdan bakıldığında da müthiş bir değer. İnsanların solucan gübresini kesinlikle kullanması gerekiyor. Topraklarımız yıllardır kimyasal gübreyle zehirleniyor. Biz bunu yaparak topraklarınızın eski haline döndürebilir hemde dışa bağımlılığı azaltmak hedefindeyiz. Kimyasal gübre ithalatı için belki de milyar dolarlar harcıyoruz. Hem ülke ekonomisine kazandırmak hemde insanlara sağlıklı ürünler yedirebilmek için biz bu işi önemsiyoruz” diye konuştu.
“‘Solucanla mı uğraşacaksın’ diyenler, şimdi ‘mükemmel bir iş’ diyorlar”
Bu işe başladığında çevresinden bazı olumsuz tepkiler aldığını söyleyen Şanverdi, “İlk başladığımda çevremden ‘bu işten para kazanılmaz, solucanla mı uğraşacaksın’ şeklinde tepki gösterenler oldu. Şimdi ise ‘iyi bu işe girmişsin, mükemmel bir iş’ diyorlar. Bazıları bu işi yapmak için benden yardım istiyor. Benden sonra Samsun’da bu işi yapmaya başlayanlarla birlikte 25 kişi olduk. Arayan soran çok fazla.
Bu işe girmek isteyenlere yardımcı oluyorum. 2-3 kişi bir araya gelerek bakımı bizden olmak kaydıyla burada bir öbek sahibi oluyorlar. Solucan desteği ve yer temini konusunda yardımcı oluyorum. Samsun’da ve bölgemizde solucan gübresini kaliteli bir şekilde yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Solucanları seperatörden geçirilmiş büyükbaş hayvan gübresi ile besliyoruz. Hayvan gübresine yüzde 5 oranında çay posası veya kahve telvesi ekliyoruz. Solucan maması hazırlanmasında pazar, hal ve evsel sebze meyve atıkları da kullanılabiliyor” şeklinde konuştu.