Nuri Sesigüzel öldü: Kara sevda yüzünden vereme bile yakalanmıştı
Türk halk müziği ve Türk sineması bir ustasını kaybetti… Milyonların kalbinde ve hafızasında sesiyle, türküleriyle, filmleriyle yer eden Nuri Sesigüzel hayata veda etti.
13 YAŞINDA BİR ÇOCUKKEN HALK MÜZİĞİNE GÖNÜL VERDİ
Nuri Kaçtaş ya da milyonların tanıdığı adıyla Nuri Sesigüzel, dünyaya gözlerini bazı kaynaklara göre 1937, bazılarına göre 1943 yılında Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde açtı.
Daha 13 yaşındayken halk müziğine gönül verdi. Bu işe öylesine büyük bir tutku besliyordu ki 14 yaşında saz çalmaya başladı.
Sesigüzel, Denizli Er Eğitim Merkezi’nde askerliğini tamamladıktan sonra artık kendine kariyer yolunu çoktan çizmişti bile. Hayatının geri kalanında hep halk müziği olacaktı.
Vatani görevinin ardından evine geri döndü.Ama orada uzun süre kalmadı. Ablasının yaşadığı İstanbul’un Balat semtine yerleşti.
RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN
1961 yılında İstanbul Radyosu’nun açtığı sınavları kazanmasıyla da çocukluk hayalini gerçekleştirmeye bir adım daha yaklaştı. Radyo sanatçısı olarak çalışmaya başladı.
ASIL İSTEĞİ ANKARA’YA GİTMEK, SESİNİ DAHA FAZLA DUYURMAKTI
Ama onun asıl isteği Ankara’ya gitmek ve daha geniş kitlelere sesini ulaştırmaktı. Tabii bu arada boş durmadı ve Kore Dağları’nda Kar Bölük Bölük adlı ilk 45’liğini çıkardı.
Sonrasında Ankara Radyosu’nun açtığı sınavlara girdi ve onu da kazandı. Bu başarısı ona Muzaffer Sarısözen’in korosunda türkü söyleme imkanı sağladı.
Nuri Sesigüzel sahneye ilk adımını attığında artık kendi sazıyla çalıp söylüyordu. Sesi öylesine etkileyiciydi ki kısa sürede müzik yapımcılarının dikkatini çekti. Zaten Türkiye çapında şöhrete ulaşması da uzun sürmedi ondan sonra.
İlk sahne hayatına adım atarken, kendi derlediği türküleriyle ve sazıyla sanatçıya Nida Tüfekçi eşlik etti. Kısa sürede tüm müzik yapımcılarının dikkatini çeken ve yanık sesiyle herkesin beğenisini kazanan Nuri Sesigüzel, böylece kısa sürede şöhrete ulaştı.
ABLASININ MAHALLESİNDE TANIŞTIĞI GENÇ KIZLA EVLENDİ
Şöhretli olmasına şöhretliydi ama hayatı gayet mütevazı yaşıyordu. Ablasının mahallesinde tanıştığı Aysel adlı genç kızla hayatını birleştirdi. Bu evlilikten Birgi adında bir kız ve Mehmet adında bir erkek çocuk sahibi oldu.
Nuri Sesigüzel, meslek yaşamı boyunca 300’den fazla plak yaptı. Seslendirdiği türkülerin çoğu da kendi bestesiydi. 1963’ten 1995 yılına kadar tam 57 tane türkü besteledi Sesigüzel. Hepsini de kendi sazıyla çaldı. Avrupa ülkelerinde de konserler verdi.
Özellikle 70’li yıllarda Türk sinemasında pek gözde olan türkülü-şarkılı filmlerde Sesigüzel de rol aldı. 1975 yılında Hülya Koçyiğit ve Ayla Algan gibi birçok sinema sanatçısıyla birlikte FİLMSAN adlı vakfı kurdu. Başarılı bir müzik ve sinema hayatının ardından İstanbul’da kendi çiftliğinde sebze, meyve ve hayvancılıkla uğraşarak emeklilik dönemine çekildi.
NÜFUS KAĞIDINI ORTAOKULA BAŞLARKEN ALDI
Sesigüzel, yıllar önce Hürriyet’e verdiği röportajda hayatıyla ilgili samimi açıklamalar yapmıştı. Ünlü sanatçı, nüfus kağıdını ortaokula başlayacağı sırada aldığını söylemişti. Sonra da şunları eklemişti: ” Nüfus kağıdımı aldığım zaman 9 ya da 10 yaşındaydım. Ortaokula gitme vaktim geldiğinde, “Nüfus kağıdı lazım” dediler…”
Söylediğine göre annesi de doğum tarihini bilmiyordu. Sorulduğu zaman da “Kara üzüme nişan düştüğü zaman doğum yaptım’ diyordu.
İLK AŞKI YÜZÜNDEN VEREM OLDU
Sesigüzel o röportajda ilk aşkı -tesadüf bu ya onun da adı eşiyle aynı- Aysel’e nasıl vurulduğunukelimelere dökmüştü: ” 17-18 yaşlarındaydım, kız benden 6 yaş büyük… Kızın elini bile tutmuşluğum yoktur… Öyle flört etmek, sinemaya gitmek desen zaten hayal; öldürürlerdi bizi. Pencerenin altından geçerken uzaktan bakışırdık, bazen de çeşme başında bir-iki laf ederdik, o kadar… Kara sevdaya tutulmuştum düpedüz. Betonların üzerinde yattım ölmek için…” Hatta bunun sonucunda vereme yakalandığını bile söyledi Sesigüzel.
Kendisi askere gittiğinde de Aysel’in babası kızını da alıp yeni görev yerine taşınmıştı. Nuri Sesigüzel de kalkıp İstanbul’a ablasının yanına taşındı. İşte orada da sonradan evlendiği Aysel Sesigüzel ile tanıştı.
KARA YILAN FİLMİYLE SİNEMAYA ADIM ATTI
Sesigüzel’i sahnede izleyen sinemacılar onun görüntüsünü de beğenince sinema serüveni başladı. 1963 yılında ilk filmi Kara Yılan için kamera karşısına geçti. Bir yıl sonra Fabrikanın Gülü’nde Muhterem Nur ile birlikte kamera karşısına geçti. Sonra da sinema serüveni devam etti. Çok sayıda Film için kamera karşısına geçti.
Nuri Sesigüzel, hayat serüvenini tamamladı ama ardında kalplerde yer eden unutulmaz türküler ve filmler bıraktı.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ