Bir Öğretmen 5 Kilo Patatesle Ne Yapar?
Bir lisenin sevilen ancak çılgın öğretmeni dersten sonra kavga ve olayları ile meşhur sınıfın öğrencilerine şöyle der: “Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!” Ertesi sabah öğrencilerin birçoğu sırf meraktan ve “eğlence olsun diye” öğretmenlerinin istediği patatesleri ve torbaları getirir.
Öğretmen : “Şimdi, bugüne kadar affetmeyi reddettiğiniz, size yanlış yaptığını düşündüğünüz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp yanınızda getirdiğiniz torbanın içine atın!”
Öğrenciler buna hiçbir anlam veremez. Ancak yine de eğlenceli buldukları hocalarının dediklerini yapmaktan geri durmazlar. Bazı öğrenciler torbalarına 4’er-5’er tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolar taşar.
Öğretmen : “Şimdi! 3 gün sonra sizinle tekrar dersimiz var. 3 gün boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda götürecek, her nerede işiniz olursa olsun bu torbayla birlikte gideceksiniz. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okulda hep yanınızda olacaklar. Bana bu konuda şeref sözü vermenizi istiyorum!”
Öğrencileri şaşırsada, “yine eğlence çıktı!” düşüncesiyle teker teker şeref sözü verirler ve 3 günlük süreç başlar. Otobüste, markette, okula gidip gelirken, öğrenciler torbalarını yanlarında taşırlar. Vazgeçmek isteseler bile hocalarına verdikleri sözden dönmemek için torbaları bırakmazlar. Ve aradan 3 gün geçer. Üçüncü günün sabahı tekrar dersleri olan hocaları sınıfa girer girmez, öğrenciler veryansın içinde başlarlar şikayete: “Hocam, bu ağır torbayı her yere taşımak çok zor! Bu yük çok fazla sırtımız ağrıdı! Hocam, patatesler kokmaya başladı! Hocam insanlar tuhaf bakıyorlar, hem sıkıldık hem yorulduk…”
Öğretmen çocuklara patates torbalarını bırakmalarını ve artık taşımalarına gerek kalmadığını söyledikten sonra, herkesi sırayla torbaları bıraktıktan sonra nasıl hissettiklerini sormuş. “Valla üzerimden 1 ton ağırlık kalkmış gibi hocam!” , ” 9-10 tane patates nası böyle çile çektirir anlamadım hocam” , “Çok rahatladım hocam…” Ardından hoca çocuklara dönmüş;
“Bu torbalarda üzerlerinde affetmediğiniz, sevmediğiniz insanların isimleri yazılı olan patatesler vardı. Aradan sadece 3 gün geçmesine rağmen yoruldunuz, bu yükü sırtınızdan atmak için sabırsızlandınız. Doğrusu bu yükü biraz daha uzun taşımış olsaydınız gerçekten de bedeniniz bitap düşebilirdi. Neyse ki, geç olmadan yüklerinizden kurtuldunuz ve kendinizi kurtardınız…
Peki ya çocuklar, sırtınızda 3 gün taşıyamadığınız bu yükü, yıllardır ne diye ruhunuzda taşıyorsunuz? Vücudunuza 3 günde ağır gelen bu yük, ruhunuza yıllar içinde neler yapar tahmin edebiliyor musunuz? Sırtınızdaki yükleri attığınız gibi ruhunuzdaki yükleride atacaksınız! Affederek, unutarak o kişilere iyilik yapmış olacağınızı, onları rahatlatacağınızı sanıyorsunuz… Ancak şuna emin olun ki çocuklar, iyilik yapacağınız ve rahatlatacağınız tek kişi yalnızca kendinizsiniz. Tıpkı şu torbaları bıraktığınızda iyilik yaptığınız ve rahatlattığınız tek kişinin yalnızca kendiniz olması gibi…